GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu toplantının Diyarbakır ekonomisinin geleceği acısından çok önemli olduğunu söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Kentin dinamikleri bu şekilde şu salonda olduğu gibi değişim sürecine irade ile katkı koyarsa ben inanıyorum ki değişim kaçınılmaz olacaktır. Bunun için de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen her türlü desteği ve çabayı bir paydaş olarak sunmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yeter ki biz Diyarbakır'ın paydaşları ve dinamikleri el ele verelim, yürek yüreğe verelim ve bu potansiyel ile dinamiği şaha kaldırmanın çabasını ortaya koyalım” dedi.
Milletvekili Ensarioğlu: Hazır giyimde 10 bin insana istihdam sağlanması mümkün
Daha sonra söz alan Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu konuşmasında boşaltılan Tekel depolarının açık cezaevine çevrildiğini, cezaevi bittikten sonra depoların tekrar boşalacağını ve buranın tekstil açısından çok önemli bir yere sahip olacağını söyledi. Organize Sanayi Bölgesi'nin şehir dışında olduğu için kadınların gidip gelemediğini, işverenlerin de servis ücretini karşılayamadığını dile getiren Milletvekili Ensarioğlu, "Tekstilde ve hazır giyim kadın istihdamına yönelik bir alan ama insanlar Organize Sanayi Bölgesi uzak olduğu için kadınları uzağa göndermek istemiyor. İşadamları da bu insanları servisler ile insanları götürüp getirmenin maliyet zorluğundan dolayı Organize Sanayi Bölgesi'nde böyle bir işe girişmekten çekiniyor. İşadamlarına buradan söylüyorum. Açık cezaevine bir süreliğine verilen Tekel depoları tekstil yatırımı için en müsait yer ve yatırımı da yapılmış hazır bir yerdir. Bu alanda hazır giyime ilişkin bir çalışma yapılması halinde bir yıl içinde 10 bin insana istihdam sağlanması mümkündü. Yeni yargı paketinin doğurduğu ihtiyaç kapsamında bu alan, 2 yıllığına yarı açık cezaevi olarak tahsis edildi. Hala fırsatımız kaçmış değil, Maliye Bakanı ile biz tekrar görüştük. Açık cezaevi bittikten sonra taşınacak ve burası yine boşta kalacak. Burayı biz tekstil ve giyim sektörüne tahsis ede biliriz. Önümüzde 1 buçuk yıl var ve bu bir buçuk yıl bitmeden projelerinizi bekliyoruz. Bu projeyi hep birlikte, Sayın Valimiz ve Belediye Başkanımız da burada herkes sizlere destek olmaya hazır" dedi.
Vali Mustafa Toprak: Diyarbakır Tekstil Kümelenmesinde Potansiyeli Var
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise şunları söyledi: “Bugün burada ilimizin tüm dinamikleri ile önemli bir çalışma gerçekleştiriliyor. Bir görüş ortaya çıkarıldığında o görüş çerçevesinde bir arada hareket ederek, karara varma noktasına getirecek tüm katmanlar buradalar. Bu nedenle bu toplantının önemli olduğunu düşünüyorum. Onun için Güneydoğu Sanayici İşadamları Derneği ( GÜNSİAD ) başkanımız ve çalışma arkadaşlarımız başta olmak üzere, ortaya çıkan raporu hazırlayan tüm arkadaşlara da teşekkür ediyorum.
Benden önce de ifade edildi. Diyarbakır ilimiz sadece tekstil, sadece sanayi, sadece tarım-hayvancılık, sadece turizm alanında bir nokta seçelim ve o noktanın üzerinden gidelim diyebileceğimiz bir il değildir. Çünkü Diyarbakır öyle bir il ki, bir taraftan 12.000 yıllık tarihin getirdiği kültürel ve tarihi değerler var. Bir taraftan inanç turizmine alt yapı oluşturacak geçmişimiz var. Bir taraftan bereketli hilal dediğimiz Fırat Nehri’ni içine alacak şekilde Nil Nehri’nden Dicle Nehri’nin doğduğu yere kadar olan ve iki noktadan gelen Ortadoğu ve Batı kültürlerinin bileşkesinde yer alan bir il olmanın içerisinde güzelliklerini barındırıyor. Bereketli hilal denilen topraklar, üretim alanlarıdır. Medeniyetin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla tarımı, hayvancılığı ve bu noktadaki alt yapıyı da göz ardı etmemiz de mümkün değildir. Tarihi İpek Yolu ve bu İpek Yolu üzerinde çok önemli bir sanayi ve ticaret kenti olmayı başarmış, hatta İstanbul’dan sonra ikinci sıraya kadar yükselmiş bu kenti sadece bir alanda değil bütün alanlarda gidebildiği noktaya kadar götürmek için çaba sarf etmeliyiz. Biz hakikaten turizm alanında çok iddialıyız. Haklı olarak iddialıyız. Bu kadar tarihi, kültürel değerin ve bunu inanç merkezleri ile bezeyen bir geçmişin üzerinde biz turizmde iddialı değiliz dememiz asla mümkün değildir. Bu nedenle turizmi önceliklendirmek durumundayız. Peki, turizmi neden turizmi her şeyden öncelikli olduğunu düşünüyoruz? Çünkü ekonomi bilimi öyle bir şeyi ortaya çıkarıyor ki, bu sektörlerden turizm sektörü bir kuruş yatırıldığında hızlı bir şekilde istihdama ve sonuca ulaşacağı en önemli sektördür demektedir. Turizm sektörü bir yatırım yapıldığında kısa sürede sonucunu alabileceğimiz bir sektör. İstihdamı hemen oluşturabilecek bir sektör. Onun için bunu göz ardı edemeyiz.
Bunun dışında verimli topraklarımız var. Pamuk başta olmak üzere tarım sektörünün çok önemli üretim alanlarında Diyarbakır iddialı ve otoriter. Dolayısıyla biz bu ürünlerin hızlı bir şekilde tarıma dayalı sanayi noktasına gitmesinin alt yapısını da oluşturabilmeliyiz. Hububatın, pamuğun, mercimeğin üretildiği, hatta son zamanlarda bodur ve yarı bodur bahçelerle birlikte meyve ürünleri elde edilecek, melengiç ağacı, Antep Fıstğı’nın aşılanması noktasında Çermik, Çüngüş, Ergani, Dicle, Hani İlçelerinde tonlarca üretimi yapıldığı ilimizde bu noktada da iddialıyız. Bunların tarıma dayalı sanayi ürünü olarak oluşturulmalıdır. Ama bu ürünlerin üretildiği yerde diğer sektör oluşumlarına gidilmesi gerektiğini de göz ardı edemeyiz.
Diğer sektörlere göre geriden gelmesine rağmen Diyarbakır’ımızda sanayi alanındaki bazı sektörlerde de bunu oluşturmamız lazım. Çünkü bir taraftan turizm alt yapısı, bir taraftan tarıma dayalı sanayide yol kat ederken, diğer taraftan da tarıma dayalı sanayiden yola çıkarak Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığımızdan sağlanan destekler ve KOBİ’lere sağlanan desteklerle de bir sonraki aşamaya geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani makine sanayi ve benzeri yan alanların da zaman içerisinde gelişmesine ortam sağlamamız gerektiğini düşünüyorum. Tüm bunları ortaya koyduğumuzda evet biz, her bir sektörde önemine binaen Diyarbakır’da iddialıyız ve bunu her birimiz ayrı ayrı kulvarlarda koşarak heyecanımızı yitirmeden sonuçlandırmak noktasındayız. Bugün sanayi ve sanayinin alt sektörleri olarak düşündüğümüzde tekstil kümelenmesinin oluşması için Diyarbakır’ın çok önemli bir noktada olduğunu ifade etmek istiyorum. Potansiyel bir noktada olduğunu ifade etmek istiyorum. Farklı alanlardaki 120 tane tekstil firması üretim yapıyor. Bunların %87’sinin de merdiven altı işletmeler olduğunu da görüyoruz. Bu firmalarımız ise bize yer bulunduğu takdirde biz işletmemizi geliştireceğiz dediklerini görüyoruz. 5-10 işçi aralığında değil 150-200 işçi aralığına çıkacağız diyorlar. İnşaat ruhsatları olmayışı, işyeri açma ruhsatları olmayışı, iş ve işçi güvenliği noktasında eksiklikleri gibi çok önemli problemlerimiz var.
Özellikle genç nüfusumuzun hızlı bir şekilde eğitilmesi emek ve iş gücüne katılmasını sağlamalıyız. Göçle gelen nüfusumuz da var. Kadınlarımızı ve diğer bireylerimizi öncelikle eğiterek hem kendilerine olan güvenlerini ortaya çıkarabilmek hem de ekonomiye katkı sağlayarak aile içerisindeki konumunu da güçlendirmelerine yardımcı olmalıyız. Bütün bunların ve kadın işgücü ve istihdamını da en hızlı şekilde devreye sokabileceğimiz sektör tekstil ve onun emek yoğun ortaya çıkardığı fırsatlar zinciridir. Onun için bizler bu alandaki çalışmayı bir an önce sonuçlandırmak noktasındayız.
Sayın milletvekilimiz eski TEKEL depolarının tekstil alt yapısına çok uygun olduğunu belirttiler. Burada olan herkes de bunun doğru ve uygun fikir olduğunu kabul ediyor. Bunun mücadelesini her zaman verebiliriz. Zaman zaman rutin giden hayatımızda acil birtakım işlerimiz olabiliyor. Bunlara ivedilikle acil tedbirler alınması gerekebiliyor. Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile 2015 yılına kadar o işlem için geçici olarak tahsis edilmesi de bundan kaynaklanıyor. Buradaki 5 tane 12.000 metrekarelik toplamda 60.000 metrekarelik alan ve yaklaşık 57.000 metrekarelik sigara fabrikası ile hemen hemen 120.000 metrekarelik bölümde 5 ile 7 bin kişinin çalışabileceği çok önemli bir alandan bahsediyoruz.
Bu fırsatı güç birliği ile çalışma birliği ile istediğimiz zaman tekstil sektörü ve özellikle de konfeksiyon sektörü için alt yapısını oluşturup elde edebiliriz. Ama şöyle bir gerçek de var ki, Diyarbakır’ımızın mevcut durumu, insanlarımızın istihdam noktasındaki sorunları, evi belli bir noktaya getirmeye çalışan, çocuklarımızı eğiten, eşinin de eksikliklerini kapatan ve bizim için çok önemli olan kadınlarımız ve onların iş hayatına kattıkları işgücü, onların geleceklerinin çok daha iyi olabilmesi için hem eğitimle bilinçlendirme, sanayi kültürü ve işgücüne katılımları ile birlikte barışa da bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bir an önce de bu tekstil alanını oluşturmamız gerektiğini düşünüyorum.
Karacadağ Kalkınma Ajansımızı ve ilgili müdürlüklerimiz ile birlikte yer arayışlarında bulunduk. Bu yer arayışlarında da 5-6 noktada odaklandık. Her bir noktanın kendisine ait oluru veya olmazı var. Büyükşehir belediye başkanının ifadelerini bir destekten öte, kesin bir şekilde olacak olarak kabul ediyorum. Çünkü değişik noktalara gittiğimizde yer konusunda tıkanıyoruz. Kimi zaman imar planı açısından farklı bir durumla karşılaşıyoruz. Yahut imar planı olarak uygun fakat yer olarak ilin gelişimine kısa dönemli uygun olsa da gelecekteki durumlara uygun olamayan noktalar var. Bu sorunları buradaki tüm dinamiklerimiz ile birilikte aşabileceğimize inanıyorum. Elimizi biraz çabuk tutmamız gerekiyor.
Kalkınma Ajansı Genel Sekreterimiz Dr. Karakoyun ile yolları metre metre ölçtük
Kalkınma Ajansımıza çok teşekkür ediyorum. Genel sekreterimiz ile birlikte yollara çıktık ve yolları metre metre ölçtük. 13,5 Km lik çevre yolundaki hazine arazisi olsun, mera arazisi olsun nereleri alabiliriz arayışı içerisinde olduk. Urfa yolu üzerindeki arazilere baktık. Zaman zaman köylü vatandaşlarımız arazilerinin çevresini kullandırmaktan kaçınmaları nedeni ile sıkıntılar yaşadık. En önemli nokta tekstilde ifade edildiği gibi çok uzak bir noktaya gidilmek istenmiyor. Tekstil sektöründe çalışacak işgücümüz genç kızlarımız ve kadınlarımız olduğuna göre, şehirden 15 km fazlasına çıkmak istemiyorlar. Organize Sanayi Bölgemiz ( OSB ) 23. Km’de ama tekstil sektörü için bu mesafe kabul görmemekte. Yoksa OSB’deki 360 Hektar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız yer seçimi için bu alanı uygun gördü. Hızlı bir şekilde imar çalışmaları yapılacak ve daha sonra da alt yapı ile ilgili ihalelerine çıkılacak. Bu sanayi bölgesinde tekstil sanayisinin de olması gayet iyidir ve bütünleyicidir. Çevresele problemleri de beraber bir şekilde ortadan kaldırabiliriz.
23 Km biraz fazla olarak görülüyor. 10 ile 15 Km arasında bir yer tahsis edilebilir mi diye haklı yakınmalar oldu. O konuda da 5-6 yer üzerinde çalışıyoruz. Eğer ittifakla uygun görülür ise, ister yeni çevre yolu üzerindeki 2 nokta, Urfa Yolu üzerindeki nokta, 75 metrelik yolun hemen yanında TOKİ’ye ait noktalar üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Bunun yanında bu alanların gelecekte de tekstil sanayinin yüklerini taşıyabilecek kapasitede olması gerekiyor. Bunların üzerinde biraz daha yoğunlaşalım. Kendimize bir hedef koyalım ve 1 ay içerisinde bu yer sorununa bir nokta koyup alt yapı çalışmalarına da başlayalım.
Bu sektörde emeğin yoğun olması ve özellikle de konfeksiyona da ağırlık vermemiz kaydı ile merdiven altı tekstil alanlarını da daha iyi noktalara çıkarıp, sağlanan istihdam sayısını da arttırmamız gerektiğine inanıyorum. Şu ana kadar elde ettiğimiz tespitlerde 2650 kişi Diyarbakır’daki tekstil sanayinde çalışıyor. İşin doğrusu bu rakam çok önemli bir rakam değil ama bu rakamı arttırabileceğimize inanıyorum.
Yeni teşvik tedbirleri kararnamesi yayınlandıktan sonra teşvik belgesi alanların içerisinde 5 tane firmanın yatırım teşvik kredisi aldığını görüyoruz. Toplamda ise, bu kararname çıktıktan sonra çok önemli öğeleri barındıran 68 tane yatırım teşvik belgesi alan firmamız olduğunu görüyoruz. Tekstil bu sayının içerisinde küçük bir bölümü oluşturuyor gibi görülebilir. Çünkü buraya özellikle il dışından gelmek isteyen tekstilcilerimiz var. Fakat öncelikle tekstil sektörü için yer var mı diye soruyorlar. Yer vermek de çok kolay değil. Kadın işgücünün kullanılması için mesafelerin daha az olması isteniyor ama OSB’nin şehre uzaklığı belli. Bu ve bunun gibi nedenlerle çok da yer veremiyoruz. Bu yüzden elimizi çabuk tutmak noktasındayız. Hem il dışından gelecek tekstil ve tekstil türevi yatırımcılarımıza yer verebilmek açısından hem de buradaki merdiven altı işletmeleri ile bir arada üretimin gücünün daha iyi bir noktada sonuçlanması için bunu elbirliği ile yapmamız gerektiğine inanıyorum. Kimi zaman tekstil sektöründeki vatandaşlarımızla bir araya geldiğimizde ilik açtırmak istiyorum fakat ilde ilik açacak yer yok diyorlar. Bu nedenle de ürünlerimi 10 Km uzaklığındaki başka bir yere götürmem lazım ya da başka bir ile götürmem lazım diyor. Hatta bazı işletmeler var ki ürünlerini İstanbul’a kadar götürmek zorunda kalıyorlar. Böylece oraya götürülerek bir katma değer konuluyor ve ardından Diyarbakır’a tekrar getirilerek ilave bir katma değer daha konulmak durumunda kalınıyor. Bütün dinamikler olarak bizler bunları bir araya toplamak durumundayız.
GÜNSİAD’a ve çalışma ekibine çok teşekkür ediyorum. Kalkınma Ajansımıza ve bünyesinde her bir alanda, her bir sektörde, her bir kümelenmede hem doğrudan faaliyet desteğiyle, hem vermiş olduğumuz hibelerle, hem de teknik desteklerle görev yapan 30 pırıl pırıl uzmanımız çok önemli katkılarda bulunuyor. Bu nedenle İlhan Bey’in şahsında ekibine de çok teşekkür ediyorum. Bu 30 pırıl pırıl uzmanımız sizlerin ortaya çıkaracağı herhangi bir konuda inceleme, araştırma, analiz, raporlama işlerini yapıyorlar ve bundan sonra yapacaklardır.
İlimizin tüm dinamikleri bir arada bulunuyoruz. Yol hedefimizin şu olmalı. TEKEL depoları ile ilgili konuyu zaman içerisinde hiçbir şekilde heyecanımızı yitirmeden bir an önce hallolması için ve 2013-2014’te diğer alanlardaki çalışmalar bittikten sonra 2015 yılına kadar olan Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının öne çekilebileceğini düşünerek bu birlikteliği kurabilmeliyiz.
Eski Otogarın bulunduğu Seyrantepe Kavşağı’nda 1 ve 2 nolu sanayi var ve bu sanayileri şehrin dışına taşıma çalışmaları var. Bundan 30 yıl önce yapıldıklarını düşünüyorum. Bugün ise tamamen şehrin içerisinde kalmışlar. Öyle bir çalışma içerisinde bulunalım ki, kısa bir süre sonra yeniden şehrin içerisinde kalacak başka bir yere taşımayalım. Bunu özellikle 1 ve 2 nolu sanayinin taşınacağı yerler olarak bizlerle görüşmeye gelen yetkili arkadaşlara da ifade ettim. İmar planında kısmen TOKİ’nin elinde bir yer var. Ama orası bir yanında hastanenin olduğu bir tarafında araba tamirinin yapıldığı, oksijen tüplerinin bulunduğu bir alan.
Hem oradaki küçük esnafımızın işyerini geliştirebilecek, hem vatandaşlarımızın kolayca ulaşımını sağlayabilecek bir yer olması ama bir taraftan da şehrimizin gelişimi sürecinde 10-20 yıl sonra tekrar şehir içerisinde kalmayacak şekilde düzenlenmesine dikkat çekmek istiyorum.
Tekstil sanayi mevcut bir kumaşın desen ve şekil verilmesi ile konfeksiyona kadar giden bir sanayi. Dolayısıyla çevresel atık noktasında çok az bir çevresel olumsuzluk oluşturuyor. Bu nedenle şehrin genel durumunu ve portresini bozmamak kaydı ile şehrin her bir noktasında bulunabilir. Yapılış şekli Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız aracılığı ile bir OSB şeklinde olsun diye düşünülebilir ama süreci uzatabilir bu yaklaşım. En kısa yöntem, metal sanayici işyerleri için oluşturulan bir işyeri sistemi var. Yani bu işe gönül verenlerin bir araya gelmesi, bir kooperatif oluşması ve o kooperatif aracılığı ile tahsis edilen yere bir an önce tekstil ile ilgili yapılanmanın tamamlanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tekstil ile ilgili kooperatif yapılanması metal sanayici işyerlerinin oluşturduğu kooperatif yapılanması gibi 1,5 sene beklemeksizin 3-5 ay içerisinde sonuca ulaşacağını belirtmek istiyorum. Devam eden çalışmalara ek olarak yerini, şeklini belirleyerek bu çalışmaları görüşmeler yaparak elbirliği ile hızlandıralım.
Bugün belirtilen görüşler ve hazırlanan raporlar ışığında konuşma zamanının bittiğini ‘Aynasını iştir kişinin, lafına bakılmaz’ diyerek çalışmalarımızı ortaya koyacağız. Hepinize Diyarbakırımızda ibadet hükmünde yaptığınız işlerden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Eğer ki, insanlarımıza gerekli önemi vermediğimiz takdirde, onları sokaklardan ve diğer olumsuzluklardan uzak tutmadığımız takdirde, bir fırsat vermediğimiz takdirde hayatı, geleceği kararan insanlar varsa, sizlerin ibadet hükmündeki çalışmalarınızla, yaptığınız istihdam alanları itibari ile katkı sağlıyorsanız, bir kişiye iş vererek onların ailelerini kurtarabiliyorsanız ibadet hükmünde çalışmalar yapıyorsunuz demektir. Vali Toprak, bu çalışmalarda tüm katkı sağlayanları, bugün burada bulanları saygı ile selamlıyor ve çalışmalarınızdan ötürü hepinize teşekkür ediyorum diyerek konuşmasına son verdi.
Yapılan konuşmaların ardından, Proje Koordinatörü İlhami Birkan “projenin amaçları ve yapılan çalışmalar – Tekstil sektörü saha analizi sonuçları” ve Çankaya Üniversitesi Girişimcilik ve İnovasyon Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Meral Sayın “ Diyarbakır’ın tekstil kümelenme stratejisi” konuları hakkında slayt dunum ile bilgi verdi ve Diyarbakır İli Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü Kümeleme Haritasının Oluşturulması Projesi konulu konferans sona erdi.