Panelin açılışında konuşan Diyarbakır Valisi ve Ajansımız Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aksoy, 2002 yılında 6.8 milyon dolar olan Diyarbakır ihracatının son 12 yılda 46 kat artarak, 313 milyon dolara çıktığını söyledi. Vali Aksoy, Türkiye'nin madencilik sektöründe ihracatının 3.8 milyar dolar olduğunu kaydederek, "Diyarbakır bu alanda yüzde 2 paya sahip. Türkiye'de madencilik sektöründeki ihracatta Diyarbakır öne çıkıyor. Demir cevheri ihracatının yüzde 44.5'i, doğaltaş ihracatının ise yüzde 7'si kentten karşılanıyor" diye konuştu.
Vali Aksoy: Madencilik Diyarbakır Ekonomisi İçin Çok Önemli
Madencilik sektöründen kentin daha fazla yararlanması için çalışmaların sürdüğüne dikkati çeken Aksoy, Diyarbakır'ın bölgesel konumu nedeniyle bir lojistik merkez olabilme vasfının gerçekleştirilebilmesi adına yerel dinamiklerle valilik koordinasyonunda bir çalışma başlattıklarını aktardı. Aksoy, 5 milyon yolcu kapasiteli uluslararası standartlarda havaalanı yolcu terminalinin eylül ayında hizmete gireceğini anlatarak, Diyarbakır'da 48'i arama 147'si de işletme olmak üzere toplam 195 maden ocağı ruhsatı bulunduğunu, şu ana kadar 108 madene işletme izni verildiği kaydetti. Kentte 44 mermer, 20 kalker, 18 bazalt, 8 krom, 5 magma ocağı ile kamu kurumlarının ihtiyacını karşılamak üzere 21 ham madde ocağının bulunduğunu ifade eden Aksoy, 31 kum ve çakıl ocağının faal olduğunu, geçen yıl 35 maden ocağının ruhsat talebinde bulunduğunu söyledi.
"Kentte en çok üretilen madenler arasında bir milyon 827 bin ton ile kalker ilk sırada geliyor. 424 bin ton ile bazalt ikinci sırada, 422 bin ton ile mermer üçüncü sırada" diyen Aksoy, madenciliğin Diyarbakır'ın ihracatında önemli yer tuttuğunu, bunun ekonomideki payını artırmak için çalışmaların sürdüğünü vurguladı.
Kışanak: Madenler, Ekonomik Refaha Katkı Sağlamalı
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak da kentteki yeraltı kaynaklarının, madenlerin ve değerli taşların işlenmesinin, ekonomik refaha katkı yapacak bir şekilde yeryüzüne çıkartılmasının önemine değindi. "Bu topraklarda binlerce yıldır yaşayan insanlar, bu toprakların zenginliklerinden yararlanma hakkına sahiptir. Bunun için de yerel yönetimler bu sektörün, zincirin, halkanın bir parçası olmak durumundadır" ifadelerini kullanan Kışanak, şu anda madenin aranması, işletilmesi, ruhsatlandırılması, denetlenmesi süreçlerinin hiçbirinde yerel yönetimlerin bir rolünün olmadığını, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını savundu.
Doğu ve Güneydoğu İş Adamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu ise çözüm sürecinin bölge için önemli olduğunu vurgulayarak, güvenlik ve istikrarın yolunun barış ve çatışmasızlığın sağlanmasından geçtiğine inandıklarını belirtti. Bedirhanoğlu, güven ve huzurun değerinin bölgede yaşayan iş insanlarınca çok daha iyi bilindiğini kaydetti.
DİSİAD Başkanı Burç Baysal da geçen yıl düzenlemeyi düşündükleri paneli Soma'da meydana gelen maden ocağı kazası nedeniyle ertelediklerini aktararak, bu panelin madencilik sektörü açısından önemli olduğunu vurguladı. Panele Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Nevzat Kavaklı, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kahyaoğlu, akademisyenler ve iş adamları katıldı.