Açılışta konuşan Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun, ajansın 2010’da 81 projeye 25 milyon TL’lik destek sağladığını, proje sahiplerinin eş finansman kaynağı ile birlikte yaklaşık 45 milyon TL’lik bir tutarın ekonomiye kazandırıldığını söyledi. Ajans olarak Dicle Üniversite ile işbirliği içinde olduklarını belirten Dr. Karakoyun, sürdürülebilir bir kalkınma için eğitimin şart olduğunu kaydetti. Sempozyumun ilk oturumuna İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Altan, Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretin Görevlisi Prof. Dr. Eser Karakaş, Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Cengiz Aktar, katıldı.
Oturumda konuşan Bahçeşehir Üniversitesi İşletme ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Eser Karakaş, 21’inci yüzyılın sanayi sonrası toplumların çağı olduğunu belirterek, “Bilgi şuana kadar ulaşılmaz, yoğun çaba ve emekle erişilen bir unsur konumundaydı. Ancak günümüzde, 10 dakika içersinde ulaşılamayacak, bilgi kalmadı. İnternet sayesinde bilgi ulaşılmaz olmaktan çıktı, herkesin kullanımına açık hale geldi. Eğitim sistemi de bu çevrede bilgiyi aktaran kurumlar olarak şekillendirildi. Eğitim sistemi bu bilgiyi benzer yeteneklere ve aynı formasyona sahip bireyleri yetiştirmede kullanıyor. Artık benzer olmak, değil farklı olmak, özgün olmak fazilet kaynağı. Biz de ülke olarak, kalkınmanın motor gücü olan eğitim politikalarını önümüzdeki dönemde oluştururken, bilgi toplumlarının gerekleri göz önünde tutulmalı. Eğitim politikaları benzeşmeyi değil farklılaşmayı ön görmeli” dedi.
Altan: Dünyada Bilgi Ekonomisine Yaşanıyor
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Altan ise sanayi toplumları yerine günümüzün bilgi ekonomisine geçtiğini söyledi. Üniversitelerin bulunduğu toplumların fikir merkezleri olduklarına dikkat çeken Prof. Altan, şunları kaydetti: “Dünya kumu keşfetti, ham kum 7 cent, bu kum cam olunca 1,7 dolar, yine aynı kum bilgisayar olunca bin 700 dolara satılıyor. Artık bunu görmek gerek. İnsanın merkezde olduğu, beyin gücünün kalkınmanın ve zenginliğin kaynağı olduğu bir dünya kuruluyor. Türkiye’de eğitim politikaları bu gelişmelere uyumlu olmalı. ABD’de çalışan nüfusun ancak yüzde 10’u ancak sanayi sektöründe istihdam ediliyor. Sanayi sonrası toplumu kendimize örnek alarak, eğitimimizi dizayn etmeliyiz.”
Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Cengiz Aktar, Edirne’nin Kars’ın sorunlarının Ankara’da tek başına belirlenemeyeceğini kaydetti. AB uyum politikaları çerçevesinde merkezi kalkınma yerine yerel kalkınma modeline geçildiğini belirten Aktar, “Kalkınma Ajansları bu yeni durumun bir sonucu. 26 bölgede kurulan kalkınma ajanslar, yeni dönemin kurumları. Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın Güneydoğu’da kalkınmaya önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Önümüzdeki dönemde Karacadağ Kalkınma Ajansı dahil tüm kalkınma ajansları ekonominin yanı sıra eğitime katkı sağlayacaktır” diye konuştu.