İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması

5 Ekim 2012 Cuma 14:17
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması
  • İş Adamlarından Diyarbakır'a Teşvik Çıkarması

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker, Yeni Teşvik düzenlemesinin Diyarbakır’a sunduğu fırsatları iş dünyası ile paylaştı. Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi'nde gerçekleşen tanıtım toplantısına Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanın M. Mehdi Eker’in yanı sıra Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Diyarbakır Milletvekilleri Galip Ensarioğlu, Süleyman Hamzaoğulları, Mine Lök Beyaz, Cuma İçten, Oya Eronat, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun, Ticaret Odası Başkanı Remzi Can, Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, Vali Yardımcıları Cemal Hüsnü Kansız, Zafer Engin, Kaymakamlar, çok sayıda sanayici ve iş adamları katıldı.

Toplantıda ilk konuşmayı yapan Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl ile Ticaret Odası Başkanı Remzi Can yeni teşvik yasasının önemine değinerek “Yatırımcılarımızı Diyarbakır’a bekliyoruz” dediler.

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl’ın konuşmasından sonra söz alan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi konuşmasında ihracat rakamlarını açıkladı. Terörle, hiçbir yere varılamayacağını vurgulayan Büyükekşi, Hep birlikte el ele fabrikalar kurarak, iş yaratarak, aş yaratarak kardeşliğimizi pekiştirerek ülkemizi kalkındırmak istiyoruz. Biz 55 bin kişilik ihracatçı ailesi olarak buna inanıyoruz. Diyarbakır 2011 yılında 170 milyon dolarla en fazla ihracat yapan 35'nci il oldu. 2012 yılının ilk 9 ayında da ihracatını yüzde 24 arttırarak 143 milyon dolara çıkardı. Diyarbakır'ın çok daha yüksek bir ihracat potansiyeli olduğuna inanıyoruz” dedi.

Başkan Büyükekşi: Başarıyı, ihracatçılarımızın büyük fedakarlığına borçluyuz

Uzun süredir beklenen bir gelişmenin yaşanarak Amerikan Merkez Bankası FED'in yeni bir parasal genişlemenin işaretini verdiğini belirten Başkan Büyükekşi “Bu gelişmeyi piyasaların olumlu karşıladıklarını gördük. Buna bağlı olarak hisse, emtia, altın ve petrol fiyatının yükseldiğini, tahvil faizlerinin ise gerilediğini gördük. Dünya ekonomilerinde yaşanan kademeli toparlanmaya rağmen riskler hala devam ediyor. Euro bölgesindeki sorunlar ve ABD ekonomisiyle ilgili endişeler, küresel büyüme tahminlerini düşürüyor. Düşen büyüme tahminlerine rağmen, küresel ekonomideki daralmaya rağmen, ihracatımız başarılı bir performans sergilemeye devam ediyor. Çünkü ihracatçılarımız, dinamik ve esnek bir yapıya sahip olduklarını her fırsatta kanıtlıyorlar. İhracatçılarımız bir pazarda tıkanınca hemen alternatif pazarlara yönelebiliyorlar. AB'deki krize, komşu ülkelerimizdeki siyasi istikrarsızlıklara rağmen, ihracattaki ivmemizi koruduk. Bu başarıyı, ihracatçılarımızın özgüvenine ve büyük fedakarlığına borçluyuz. İhracatımız, yılın ilk ve ikinci çeyreğinde AB'ye rağmen hız kesmemişti. Ancak temmuz ve ağustos ayını, AB pazarındaki küçülmeden dolayı biraz sıkıntılı geçirmiştik. AB pazarında yükselme trendine girdik. Şimdi AB pazarı ile ilgili yeniden toparlanma sinyalleri alıyoruz” dedi.

Yılın ilk 8 ayında AB'ye ihracatımızın yüzde 11 gerilediğine belirten Başkan Büyükekşi, “Eylül ayında ise AB'ye ihracatımız yüzde 3 artış gösterdi. Almanya'ya ihracatımız Eylül ayında yüzde 0,2, İngiltere'ye yüzde 13, İspanya'ya yüzde 4, Hollanda'ya ise yüzde 6 arttı. Bu rakamların, önemli bir toparlanmanın habercisi olduğuna inanıyoruz. Yavaş yavaş da olsa AB'ye ihracatımız bir toparlanma içerisine giriyor. Alternatif pazarlardaki başarımız herkesin malumu. Buradaki başarımız Eylül ayında sürüyor. İhracatımız, Eylül ayında Bağımsız Devletler Topluluğu'na yüzde 24, Amerika kıtasına yüzde 19, Afrika'ya yüzde 16 ve Ortadoğu'ya yüzde 13 artış gösterdi. Büyük pazarlar açısından ihracatımız iyi durumda. Bu ülkelerin başında yüzde 48 artışla İran, yüzde 32 artışla Irak, yüzde 31 artışla Rusya, yüzde 19 artışla ABD ve yüzde 9 artışla ile de Çin gelmektedir” dedi.

Ortadoğu'ya ihracatın iyi gittiğini ancak Suriye kaynaklı sıkıntıların başka ülkelere ihracatı etkilemeye başladığını vurgulayan Başkan Büyükekşi, “Suriye'ye ihracatımız yüzde 78, ilk 9 ayda ise yüzde 70 oranında geriledi. Sonuç olarak, birtakım risklere rağmen, ihracat tarafında işler gayet olumlu gidiyor. Yıl sonu için belirlediğimiz 150 milyar dolar hedefine emin adımlarla ilerliyoruz. İhracata dayalı büyüme modeli, Türkiye'nin önündeki en gerçekçi yol haritasıdır.Son dönemde ekonomi yönetiminden gelen açıklamalar, hep bu gerçeği teyit ediyor. İhracata verilen bu desteği, ülkenin geleceği açısından çok önemli gördüğümüzü ifade etmek isterim” dedi.

“Merkez Bankasının 1.5 Puanlık Faiz İndirimi Çok Doğru Bir Karar”

Merkez Bankası'nın faiz koridorunun üst bandında yaptığı 1,5 puanlık faiz indirimini, çok doğru bir karar olarak değerlendirdiklerini ifade eden Başkan Büyükekşi, “Bundan sonra da Merkez Bankası'nın politika faizlerinin indirilmesi konusunda adım atmasını bekliyoruz. Çünkü yatırıma verebileceğimiz en büyük destek, yeni teşvik paketinin yanında sağlam bir finansal istikrar ve daha rekabetçi faiz oranlarıdır” dedi.

“Eylül Ayında İhracat 7.4 Oranında Arttı”

Eylül ayı ihracat oranlarını da açıklayan Başkan Büyükekşi, “Eylül ayında ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,4 artarak 11 milyar 408 milyon dolara, yılın ilk 9 ayında ise yüzde 12,1 artışla 111 milyar 463 milyon dolara ulaştı. Son 12 aylık dönemde de ihracatımız yüzde 11,6 artışla 146 milyar 927 milyon dolara yükseldi. Eylül ayında en fazla ihracatı 1 milyar 503 milyon dolar ile otomotiv sektörümüz yaptı. Kimyevi maddeler sektörümüz 1 milyar 488 milyon dolar ile ikinci sırada, hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz ise 1 milyar 373 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Tarım sektörlerimiz eylül ayında 1 milyar 638 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 14,4 pay aldı. Sanayinin payı 9 milyar 405 milyon dolar ile yüzde 82,4, madencilik ürünlerinin payı ise 365 milyon dolar ile yüzde 3,2 oldu. Eylül ayında sektörlerimiz içinde en fazla ihracat artışını yüzde 58 ile mücevher sektörümüz, yüzde 48 ile savunma-havacılık ve yüzde 38 ile deri sektörü yakaladı. İller bazında ilk 10 ihracatçı ilimiz arasında eylül ayında ihracatını en fazla artıran il yüzde 22 artış ile Gaziantep oldu. Denizli'nin ihracatı ise yüzde 11, İstanbul'un yüzde 8, Kocaeli'nin yüzde 8, Hatay ve İzmir'in yüzde 5, Ankara'nın ise yüzde 4 arttı. İlk 10 ilimiz arasında en fazla ihracatı düşen ilimiz ise ihracatı yüzde 10 gerileyen Manisa oldu. Sakarya'nın ihracatı yüzde 7, Bursa'nın ise yüzde 2 azaldı. Diyarbakır'ın ihracatı ise eylül ayında yüzde 56 artış gösterdi. İlk 9 aylık artış oranı ise yüzde 24 oldu” dedi.

Vali Toprak: Yeni Teşvik Sisteminde En Avantajlı İl Diyarbakır

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin konuşmasından sonra söz alan Vali Mustafa Toprak Diyarbakır gibi kadim bir kentte katılımcıları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek “Değerli Bakanlarımız, Milletvekillerimiz, Türkiye İhracatlar Meclisimizin Başkanı, Bürokratlarımız, İlimizden ve ülkemizin değişik yörelerimizden buraya teşrif eden ihracatçılarımız, işadamlarımız, basın mensupları, misafirlerimiz ve konuklarımız hoş geldiniz. Bu kadim kentimizde sizleri ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Öncelikle Bakanlarım sizlere şükranlarımı sunuyorum. Bir taraftan değerli Ekonomi Bakanımıza yeni teşvik sisteminin özellikle Diyarbakır ilimizin de en avantajlı il olması ve bunun deklarasyonunun yapılacağı bu toplantının Diyarbakır da gerçekleştirilmesi bir taraftan da yine sizin uhdenizde yürütülen İhracatçılar Meclisinin Eylül 2012 verilerinin açıklanacağı bu toplantının burada gerçekleştirilmesinden dolayı sizlere özellikle şükranlarımı sunmak istiyorum. İhracatçılar Meclisimiz Başkanına da tüm Bakanlarımızla birlikte değerli işadamlarımızı ve ihracatçılarımızı ilimizdeki yatırımcılarla birlikte burada buluşturduğunuz için teşekkür etmek istiyorum.” dedi.

Sayın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Eker’e Diyarbakır’daki tüm gelişmeler de ve katkılarda cesaret ve güven verdikleri ve hükümet adına katkı sağladığı için teşekkür eden Vali Toprak “ Diyarbakır kadim bir kent üzerinde çok önemli değerleri barındırıyor. Bir taraftan medeniyet ve kültürel değerler bir taraftan bu değerleri oluşturan insanı güç ile birlikte güzel bir kaynağı ortaya çıkarıyor. Diyarbakır geçmişten başlayan yürüyüşüne bundan sonrada sizlerin katkılarıyla daha iyi bir noktada gideceğine inanıyorum. Çünkü bu kadar güzelliğiyle birlikte kadim kent olma özelliğini üzerinde barındıran bir ilin bazı kara bulutların Diyarbakır ve bölgemiz üzerinde bulunması geçicidir ve hepimizin gayreti, heyecanı ve güveni ile bu günleri de atlatacağız.

Baktığımızda geçmişin altyapısıyla bugün Diyarbakır üretiyor. Fakat ürettiği belli olmuyor. İhracat verileri açıklandı ve %56 ihracat artışıyla Diyarbakır listenin ilk sırasında bulunuyor ama bunu Diyarbakır’daki ve Türkiye’deki insanlarımız hissedemiyor. Hissedebilmek için bunu yaşamak ve bu heyecanı yerinde görmek lazım. Biz Diyarbakır’da oluşan güzellikleri ve gelişmeleri iyi aktara bilirsek o zaman gerçek değeri ortaya çıkabilecektir. Hem kültürel ve medeniyet değerleri açısından hem de tarım ve tarıma dayalı sanayi ayrıca madencilikte başta olmak üzere hizmet sektöründe çok önemli gelişmeler oluyor.

Baktığımızda hem ihracat verileri artıyor 2002’den bu güne kadar oluşturulan teşvikler nedeniyle Diyarbakır’ın ihracatının yaklaşık olarak 25 katına kadar artığını görüyoruz. Demek ki Diyarbakır bir kısım konuşmaların aleyhine önemli bir noktada gelişmeleri içinde barındırıyor. Ayrıca GAP Projesinin en önemli çıkış yaptığı bir il olması sulama projeleri ile tarımdan sanayiye, kültürden turizme gibi tüm alanlarda çok önemli gelişmeler var ve bunların bilinmesi gerekiliyor. Değerli işadamlarımızı buraya daha fazla ziyarette bulunmaya ve buranın özelliklerini, güzelliklerini, üretim ve ihracat yapmanın avantajlarını yerinde yaşamaya davet ediyorum. biz her türlü altyapıyı kurmaya hazırız. Organize Sanayi Bölgemizin doluluk oranı %85’e vardı ve yeni bir Organize Sanayi Bölgesi yapılması ile ilgili alan çalışmaları devam ediyor. Bakanlarımızın katkılarıyla şuanda 350 hektarlık bir alan üzerinde çalışma yapılıyor. O ilgili alana yer seçim komisyonu gelip baktı ve 1 ay içerisinde yatırımcılarımıza tahsil edilmek üzere ilimize verilmiş olacak ve hemen altyapı çalışması da yapılacak. Sayın Bakanımıza ve sizlere çok teşekkür ediyorum. Özellikle Organize Sanayi Bölgesindeki yatırımcılarımızın üretimlerini düşük maliyetle gerçekleştirebilmeleri açısından doğalgaz önemli bir sorundu ama şuanda yapılacak hale geldi. İhalesi ve yer teslimi yapıldı ve 130 gün sonra Diyarbakır Organize Sanayi Bölgemizdeki yatırımcılarımız doğalgazı da kullanmış olacak.

Hem madencilik sanayide hemde pamuk gibi ürünlerin naklinde pamuk giderlerini aşağıya çekmek açısından Sayın Bakanımızın destek ve himayeleri ile 2.2 kilometrelik demiryolu bağlantısının kurulması içinde şuanda kamulaştırma çalışmaları devam ediyor. Ben inanıyorum ki tüm bu güzelliklerle birlikte ve 6. Bölgenin sizlerin, hükümetin ve Sayın Başbakanın bize yaptığı bu güzellikler nedeniyle artık yatırımcılarımızda bu fırsatlardan iyi bir şekilde istifade edecekler. Adeta üstüne de para aldıkları bu sistemden iyi bir şekilde faydalanacaklar. Artık bizim Diyarbakır olarak herhangi bir şikayette ve yakınmada bulunmaya hakkımız olmadığını düşünüyorum. Çünkü veriler, teşvikler ve katkılarda bunu gösteriyor.

“Diyarbakır Markalaşma Yolunda Önemli Bir Hakimiyetler Kuruyor''

2009-2010 yıllarındaki rekabet üstünlüğü açısından yapılan bir araştırma da markalaşma, ticaret ve üretim sektöründe en başarılı ilk 10’a giren bir ilimiz var. Diyarbakır bir taraftan üretirken bir taraftan da markalaşma yolunda önemli bir hakimiyetler kuruyor. Bunları da en kısa zamanda ucuz maliyetle Orta Doğuya götürebilecek bir altyapıya da sahip oluyor. Tüm bu katkılarınız için hem yeni teşvik tedbirlerinin burada açıklandığı için hemde yeni teşvik tedbirleriyle önemli noktadaki katkıları Diyarbakır’a sunduğunuz için ayrıca ilimizin kalkınması adına ilimize göstermiş olduğunuz katkı ve yardımlardan dolayı ayrı ayrı Sayın Bakanlarımız sizlere şükranlarımı sunuyorum. İlimizde konuk olarak bulunan işadamlarımıza lütfen çekinmeden ve korkmadan ilimize geliniz bizlerin katkı ve yardımları hükümet adına alınız ilimizdeki meslek kuruluşlarımız, Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası ve Mesleki Örgütlerimizle birlikte oluşturulan bu güzel içerisinde yatırımlarınızı yapınız ve bu imkanlardan faydalanınız. Çünkü Diyarbakır baktığımızda çevresindeki illere göre yatırım noktasında iyi bir altyapıyla ucuza üreten ve ürettiğini de ihracat noktasında satabilecek en avantajlı il konumundadır. Ayrıca Diyarbakır ilimizdeki havaalanın da bir günde 20 tane uçağın gidip gelmesi, demiryolu bağlantısı, limanlara yakınlığı ve teşvik sistemindeki bu güzellikler nedeniyle bu avantajlardan hepinizin faydalanmasını ve buraya gelmenizi rica ediyorum. ben inanıyorum ki bu güzellikleri siz değerli yatırımcılarımız ve ihracatçılarımız buraya yaptığında sadece Diyarbakır değil ülkemizin birliğine, beraberliğine, güvenine ve birleştiriciliğine bir çimento olarak katkı sağlamış olacaksınız. Hepinize en içten saygılarımı sunuyorum tekrar Sayın Bakanlarımıza, İhracatçılar Meclisi Başkanımıza ve burada bulunan tüm işadamlarımıza saygı ve hürmetlerimi sunuyorum” dedi.

Bakan Eker: Bu Toplantı TİM'in Diyarbakır'a Verdiği Önemin Göstergesidir

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker yeni teşvik sistemi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) rakamlarının burada açıklanmasının Diyarbakır'a verilen önemin göstergesi olduğunu vurguladı. Türkiye ekonomisinin büyük bölümünü hala ana sektörü itibarıyla tarımın oluşturduğunu belirten Bakan Eker, "Gerek istihdam, gerek milli gelire katkısı bakımından önemlidir. Türkiye'nin tarihsel marka alanını gıda ürünleri oluşturuyor. Hem dış ticaret potansiyeli bakımından, hem de buradaki ekonomik faaliyeti gerçekte daha etkin, daha çok istihdam yaratacak bir faaliyete dönüştürmek bakımından, tarım ve hayvancılığın bu bölgede geliştirilmesi son derece önemlidir" dedi. Bakan Eker, Türkiye tarım sektörünün son 8 yılın 7 yılında pozitif olarak büyüdüğünü, geçmiş yüz yıla bakıldığı zaman tarım sektörünün üst üste 3 yıl büyüdüğünün görülmesinin istisna olduğunu kaydetti.

Tabiat şartlarına bağlı bir şeyler olduğunda, büyümenin hemen azaldığını ifade eden Bakan Eker, "Ama alınan tedbirlerle tarımın tabiat şartlarına bağımlılığı minimum seviyeye çekiliyor. Bu nedenle de tarım sektörü Türkiye'de pozitif şekilde büyüdü. 2011 yılında yüzde 5,6 oranında büyüdü tarım sektörü. AB'nin 2011 tarım sektörü büyümesi sadece yüzde 3. 2011 ve 2012 rakamlarına göre biz tarım sektöründe AB'den 3 kat daha fazla büyüdük. Türkiye son 10 yılda tarım sektörü hasılatını 23 milyar dolardan, 62 milyar dolara çıkardı. Geçen hafta Malta'daydım Akdeniz ülkeleri tarım bakanları toplantısı vardı. Orada da konuşuldu AB ülkeleri içerisinde Türkiye 62 milyar dolarlık hasılasıyla bir numaraya yükselmiş durumda. son 5 yıldır biz buraya geldik yerleştik. 5-6 yılda Fransa, İspanya ve İtalya'yı tarım sektörü hasılasında geçtik. Dünyada da sadece bizden büyük kıta ülkeleri var. Çin, Hindistan ve ABD gibi ülkeler var. Bu ihracata da yansıdı. İhracatta bundan 10 yıl önce Türkiye 4 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ediyordu, bugün 15 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Dolayısıyla buna baktığımız zaman önemli bir performans var. Yüzde 283'lük bir ihracat artışı var. Tarım ürünlerinin ihracatının bu kadar ilerlemesi elbette durduk yerde olmadı, destekleme politikalarında ciddi stratejik değişiklikle oluştu” dedi.

Bin 400 adet tarım ürünü ihraç edilirken şimdi bin 532 ürün ihraç edildiğine dikkati çeken Bakan Eker "Yaş meyve sebzede ihracat 1,6 milyon iken 3,3 milyon tona çıktı. Bu tabii küresel sermayenin de ilgisini çekiyor ve son yıllarda 2003-2012 yılları arasında 6 milyar dolarlık Türkiye'ye tarım için bir yabancı sermaye geldi. Türkiye'deki yerli ortaklarla birlikte bu kadar tarım sektörüne yatırım yaptılar. Gıda ve tarım maddeleri ihracatı ile ilgili şöyle bir gelişme var. Eskiden Türkiye sadece bir pazarda ürünlerinin büyük bir bölümünü ihraç ediyorken, şimdi alan genişledi. Avrupa'ya 2002 yılında yüzde 55 oranında ihracat yapılıyordu bunun payı yüzde 43'e düştü. Ancak Asya ülkelerine yapılan ihracat yüzde 18 iken, yüzde 36'ya çıktı. yani daha geniş bir alana doğru yayılıyor. Dün AK Parti olarak kongremiz vardı. Orada yabancı devlet adamları vardı. Sayın Mesut Barzani de geldi kongremizde bir konuşma yaptı. Türkiye'nin Irak'a yaptığı ihracatın 12 milyar dolar civarında olduğunu bunun 11 milyar dolarlık kısmanın Kuzey Irak'a, oradaki Kürdistan Özerk Bölgesi'ne yapıldığını söyledi. Tabii bu bölgeden yapılan ihracat açısından komşu olmamız hasebiyle son derece önemlidir. Çünkü burada büyük bir gelişme imkanı var. Biz bu gelişmeyi altyapı ile iyi kanalize eder, iyi işletirsek burada üretebileceğimiz tarımsal ham maddeleri, özellikle gıda sanayi ürünlerini bu pazarlara doğru çok daha rahat bir şekilde döndürebiliriz” dedi. Burada gelişmenin en önemli alanlarından bir tanesinin de GAP Eylem Planı olduğuna değinen Bakan Eker, bakanlık olarak GAP Eylem Planı ile ilgili ayrılan ödeneklerinin 1 milyar 400 milyon lira olduğunu, bunun 1 milyar 200 milyon lirasını kullandıklarını ve yıl sonuna kadar kalan miktarı da kullanacaklarını kaydetti.

Bakan Eker, GAP Bölgesinde tarıma dayalı 621 sanayi tesisine yüzde 50 hibe desteği vererek tamamladıklarını ve şu anda bölgede 100 bin tonun üzerinde ilave süt üretildiğini, son birkaç yıl içerisinde tamamladıkları projelerle ciddi şekilde bir süt üretimi yapılmaya başlandığı ve artık sanayicilerin arzu ettikleri atılımı burada gerçekleştirebileceklerini söyledi. Bakan Eker, hükümet olarak Kürt sorununu demokratikleşme ve sivilleşme yoluyla çözme konusunda hiçbir dönemde, hiçbir zaman cesaret edilmeyen adımları attıklarını vurguladı. Bakan Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Fakat, sorunu kan dökmek, daha çok kan dökmek suretiyle kendi politik çıkarları doğrultusunda büyütmeye çalışan veya bir takım karanlık güçler bu içeride olabilir, dışarıda olabilir, onlara taşeronluk yapan bir terör örgütü var. Bizim bunlara da sesimizi çıkarabilmemiz lazım. Onlara da arkadaş sen Diyarbakır'da kurulmuş atölyenin sahibinden ne istiyorsun- neden onun iş makinasını yakıyorsun- diyebilmemiz lazım. Onları demediğimiz zaman, sadece tek başına efendim 'işte şiddet dursun, kan dursun' eyvallah. Gelip de şantiyeyi basıp aracı yakanlara önce bir 'dur bakalım' diyebilme cesaretini göstermemiz lazım. O nedenle burada evet demokratikleşme ve sivilleşme ile ilgili adımları atıyoruz. Ama bunu sabote eden bir örgüt var. Bunu sadece Diyarbakırlı Kürt ve AK Partili biri olarak söylemiyorum. Bunu aklı olan vicdanı ve bilgisi olan herkes de bunu bilir. Ama bazıları korkar sesini çıkaramaz baskı, tehdit, şantaj altındadır, bunu bu şekilde söyleyemez. Susmak suretiyle de bir yere varamayız. Biz hükümet olarak, kamu olarak, devlet olarak bu bölgede yapılan yatırımlara asla ara vermeyiz, hızını kesmeyiz. Pabuç bırakmayacağız, bugüne kadar bırakmadık bundan böyle de yapmayacağız. Eğer bizden öncekiler de bizim tavırlarımızı takınsalardı belki bugün bu noktada olmayacaktı, daha iyi durumlarda olurdu. Ama bombalasalar da, mayın da kursalar, saldırsalar da hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Sivil toplum kuruluşlarından meslek örgütlerinden ricam şu; korkunun ecele faydası yok, bunu bilin. Haksıza haksız diyeceğiz ve önünde duracağız. Önünde duramadığımız sürece, bunu diyemediğimiz sürece veya sessiz kaldığımız sürece bir yere varamayız. Çünkü haksızlık var, zulüm var. Neden herkes senin gibi düşünmek zorunda arkadaş- Herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. Herkes senin istediğin yerlere oy vermek zorunda değil. Bunu baskıyla, hayata geçirmeye hakkın yok. Buna hayır diyebileceğiz”

Bakan Çağlayan: Ülke Cumhuriyet Tarihinde Görülmemiş Bir Başarı Sürecinden Geçiyor

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanın Sayın M. Mehdi Eker’in konuşmasından sonra söz alan Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan, Diyarbakır'da bulunmasından dolayı duyduğu memnuniyeti klasik bir kelimeyle değil gerçekten burayı kendi doğum yeri gibi kabul ederek mutlu olduğunu kaydetti. 8 yılda ihracatı 25 kat artan bir il olan Diyarbakır'ın önünde gidecek çok önemli mesafeleri, kazanımları olacağını belirten Çağlayan, "İlk teşvik toplantılarında biraz pozitif ayrımcılık yaptık. Türkiye'nin en fakir ili olan Muş'tan başladık. Daha sonra ihracatçı birliklerimizin destekleriyle Şanlıurfa'da, daha sonra Van'da ve Çanakkale'de yaptıktan sonra Diyarbakır'a geldik" dedi.

Çanakkale'de bu toplantıyı yapmalarının çok önemli bir sebebi olduğunu vurgulayan Bakan Çağlayan, "Bu ülkenin bağımsızlığını ve bu cumhuriyeti kuranların canlarını seve seve uğruna vermiş olduğu, bu topraklar için ölenlerin Kürt, Türk, Laz, Arap, Çerkez, Alevi ve Sünni olmaksızın bu ülke için hep birlikte savaştığı ve şahadet mertebesine eriştiği Çanakkale'de yaptık. Çanakkale'deki mezarlarda şehitlerin adı yazılmıyor. Bir mezarın içinde Diyarbakır'dan, Muş'tan, Hatay'dan, Niğde'den, Nevşehir'den, Edirne'den gelmiş olan insanların aynı ülke ve şahadet için canlarının seve seve verdikleri mezarların taşında sadece onların geldikleri iller ve bir de ruhlarına fatiha yazıyor. Türkiye, Kürt, Türk, Laz, Çerkez ve Arabıyla, Alevi ve Sünnisiyle bir bütündür ve tek bir devlettir. Böyle olmaya da devam edecektir. Bunu bozmaya çalışanlara da fırsat verilmeyecektir" dedi.

Bakan Çağlayan, yeni teşvik sisteminde 6'ıncı bölge için pozitif ayrımcılık yaptıklarını, bu bölgenin geri bırakılmışlığını, geri kalmışlığını bilen ve yaşayan bir insan olduğunu ve son 10 yıldır Doğu ve Anadolu Bölgesi Haberleri' Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yapılan yatırımın cumhuriyet tarihindeki toplam yatırımlardan daha fazla olduğunu kaydetti. Yatırım miktarının 35 katrilyon lira olduğunu anlatan Bakan Çağlayan, "Bu yatırım helali hoş olsun. Daha da fazla yapılacaktır, terörün engellemesine rağmen daha da fazla yatırım yapılacaktır. İş makinesini yakmasına rağmen, iş yerlerini kundaklamasına rağmen ve şuraya yatırım gelmesin, medeniyet gelmesin, huzur gelmesin ve ekonomisi gelişmesin düşüncesine rağmen biz inadına burada olacağız. İnadına yatırım, üretim, birlik ve beraberlik gelecektir. Ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Bir hadiste 'birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır' deniliyor. Biz birlikte olduğumuz müddetçe bu işlerimizi çözeceğiz. Bu ülke hepimizindir. Şükürler olsun ki bu ülke cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir başarı sürecinden geçiyor. Ben 20 yıllık sanayiciyim. Ekonomiyi birçoğunuzun öğrendiği gibi defterden, kitaptan, televizyon programlarından ve üniversitede öğrenmedim. Ben işin içinden bizzat gelen bir adamım, sizler gibiyim. Türkiye ekonomisi tüm dünyanın içinde olduğu küresel krizden adeta tüm dünyaya meydan okuduğu bir dönemden geçiyoruz. Krize kafa tuttuğumuz bir dönemden geçiyoruz. İşte bakın Türkiye ihracatı 10 yıl önce sadece 36 milyar dolardı ve bu ihracatın yüzde 58-60'a yakını Avrupa'ya yapılırdı. Geçen yıl Avrupa'nın toplam ihracatta yüzdelik payı yüzde 48'lerdeydi. Bu yıl Avrupa ekonomisindeki bunalım ve sıkıntıdan dolayı, talebin daralması ve Avrupa ekonomisinin küçülmesinden dolayı Avrupa ihracatının bizim ihracatımızdaki payı yüzde 33'lere kadar düşmüştür” dedi.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun ihracattaki payının yüzde 25 olduğuna değinen Bakan Çağlayan, "Burada siyasi ve ekonomik problemler yaşanıyor. Türkiye ihracatının yüzde 75'inden fazlasını yapmış olduğu Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde ekonomi daraldı ve ekonomi küçülmesine rağmen, Avrupa tarihinin en büyük işsizliğini görmüş olduğu bu ortamda Türkiye ihracatını artırıyor. Evet bugün Türkiye 2012'nin ilk 9 ayında adeta dünyadaki tüm ülkelere hem de yükselen pazarlara kafa tutacak bir şekilde ihracatını yüzde 12 arttırmıştır. Ben bu ihracatta payı olan değerli ihracatçımı, üreticimi ve emekçimi teşekkürle minnetle selamlıyorum, sağ olun, var olun, Allah sizlerden razı olsun. Her şeye rağmen bunları sizler gerçekleştiriyorsunuz biz hükümet olarak adeta buldozer gibi sizin yolunuzu açıyoruz" diye konuştu.

Bakan Çağlayan: Adeta IMF'ye cep harçlığı veriyoruz

Ekonomi Bakanı Çağlayan, sanayi odası başkanı iken o dönemde hükümete "gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz, yeterki önümüzü yolumuzu açın" dediklerini çünkü o zaman devletin, ekonominin içinde haksız rekabet yarattığını kaydetti.

Son 9,5 yılda Türkiye'nin dünyada konuşulan bir mucize gerçekleştirdiğini vurgulayan Bakan Çağlayan "Kendi aramızda görüşürdük, odalar birliğinde biraraya geldiğimizde biz başkanlar olarak görüşürdük. Amerika, Japonya ve Güney Kore'nin başarı hikayesini konuşurduk. 1945'te 2. Dünya Savaşı'ndan çıkmış harap Almanya'nın nasıl dünyanın en büyük ekonomisi olduğunu ballandıra ballandıra anlatırdık. Kendimizden anlatılacak bir başarı hikayemiz yoktu. Ama şimdi Allah'a şükürler olsun ki Türkiye siyasi istikrarla, ekonomik istikrarla, müteşebbisi, yatırımcısı, üreticisi, sanayicisi ve ihracatçısıyla tüm dünyada anlatılacak bin başarı hikayesine sahip olmuştur. Şimdi herkes Türkiye'nin bu ekonomik krizdeki başarısını anlatıyor. Bizi Amerika'ya IMF'den 1 milyar dolar borç koparabilmek için figüran olarak götürürlerdi. Biz figürandık. Niye- Siyasiler bizlerle kendilerini, 'Bakın biz özel sektörümüzle beraberiz' diye göstereceklerdi. Ben bir yıl önceden değil 10 yıl önceden 2001'den bahsediyorum. Türkiye IMF'den 1 milyar dolar borç alamasaydı, memurunun maaşını ödeyemeyecekti. Şimdi bakın Türkiye'ye, dünyanın en büyük ikinci krizinden geçtiğimiz bir ortamda ihracat yaptığımız pazarların yüzde 75'inde sorun yaşandığı bir ortamda bırakın IMF'den destek almayı, adeta IMF'ye cep harçlığı olarak 5 milyar dolar da biz veriyoruz, al bunları borçlarını dağıt diye. Türkiye böyle bir ekonomik yapıya geldi. Artık Türkiye'nin önünü kimse kesemez. Türkiye ekonomik bağımsızlığını, ekonomik gelişmişliğini elde ettiği müddetçe kendi gündemini kendi belirleyeceği bir ülke olmuştur. Bölgesinde ve dünyada saygın yere sahip olmuş olan ülke olmuştur” dedi.

Ankara’da dün yapılan kongreye değinen Bakan Çağlayan, eskiden kongre deyince akıllara havalarda sandalyelerin uçuştuğu, aynı partiden olan insanların birbirine yumruk attığı görüntülerin geldiğini belirterek, "Dün Türkiye'nin en büyük partisi, kongresini adeta bir bayram havası içerisinde yaptı. 20'den fazla ülkenin cumhurbaşkanları, başbakanları ve bakanları Türkiye'ye geldiler kongreye katıldılar" dedi. "10 yıl önce pasaportlara ve size uygulanan muameleyle bugün şanlı şerefli ay yıldızlı pasaportlarınızın olduğu pasaportlarınıza ve size uygulanan muamele aynı mıdır?" diye soran Bakan Çağlayan, "Çok rahat bir şekilde geçiyorsunuz gümrüklerden. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın rahatlığını yaşıyorsunuz. Niye- Türkiye'nin marka değeri arttı. Türkiye'nin marka değeri artmasaydı, bugün TÜSİAD üyelerinin işletmelerinin değeri de artmazdı. 270 milyon dolara satılamayan bir banka ne oldu da 3 yıl sonra 2,7 milyar dolara satıldı. Soruyorum “Ne yaptı o banka, nereden para kazandı? Geldiğimiz nokta budur, geldiğimiz nokta yeter mi? Yetmez?" dedi.

Bakan Çağlayan, daha gidecek çok yolları ve şimdi 2023 stratejileri olduğunu, 2023 stratejisindeki ihracat hedefinin ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki bir sivil toplum kuruluşunun tespit ettiğini, hükümetin bunu kabul ettiğini ve kanuni bir evraka bağladığını bildirdi. Türkiye'nin batısında ne varsa doğusunda da onun olması ideallerinin 2023'e kadar gerçekleşeceğini anlatan Bakan Çağlayan "Memleketim Muş'ta liseyi bitirenlerin üniversiteye girme şansı kesinlikle yoktu. Çünkü okul yoktu, eğitim, kalite, öğretmen, defter ve kitap yoktu. Ama bugün şükürler olsun İstanbul'da ne varsa Diyarbakır'da, Muş'ta, Adıyaman'da, Şırnak'ta, Van'da, Hatay'da, Bitlis'te, Bingöl'de, Hakkari'de o var. Sağlıkta da, eğitimde de, altyapıda da ve daha da olacak Allah'ın izniyle. Çünkü benim Diyarbakırlım bunu hak ediyor. Bunlar için de Türkiye ekonomisinin büyümesi gerekiyor, gelişmesi gerekiyor. Türkiye'nin sürekli gaza basması gerekiyor. AK Parti döneminde bu son 2003-2011 arasında son 8 yılında ortalama yüzde 5,3 büyüdük. Cumhuriyet tarihinde böyle bir büyüme oranı yok. Türkiye diğer taraftan da borcunu azalttı. Kişi başına milli geliri arttırdı, enflasyonu düşürdü. Bunların eskiden iktisat profesörleri bir arada olmayacağını söylerdi. Ama bugün Türkiye bir taraftan işsizliği çözdü, bir taraftan ekonomisi büyüyor, bir taraftan dış borcu azalıyor, bir taraftan bütçe açıkları kontrol altında tutuluyor ve diğer taraftan da ekonomisi sürekli gelişen ihracatı artan bir Türkiye oluyor. Artık Türkiye geçmişte olduğu gibi uyusun da büyüsün ninni türküsünden kurtarmıştır kendini. Türkiye artık ekonomiyle büyümek mecburiyetindedir. Çünkü ekonomisinin büyümesinin kontrolü ihracattır ve işte rakamlarımız açıklandı. Eylül ayı ihracatımız 11,4 milyar dolar bu daha TİM'in açıklamış olduğu rakam. Ama asıl ihracatta ve TİM'in rakamları ihracatçı birliklerin kaydına girmeyen bir çok ürün ay sonunda tüm kayıtlarıyla beraber açıklanacak. Bugün 111,5 milyar dolar seviyesine gelmiş olan Türkiye'nin ilk 9 aydaki ihracatı bakın bu ay sonunda rakamları açıklandığında ben inanıyorum ki Allah'ın izniyle 114 milyar dolara yaklaşacaktır. Türkiye'nin son 12 aylık ihracatı 146,9 milyar dolar. Biz 148,5 milyar dolar hedefini koyduğumuz zaman kalite bugünkü kalite değildi. Avrupa ekonomisinin bu kadar sürünmeye devam edeceğini daha hesaba katılmamıştı. Allah'a şükürler olsun tüm olumsuzluğa rağmen şu an için geldiğimiz son 12 aylık rakam 146,9 milyar dolardır. 2 milyar dolar da kayda girmeyen rakamlar gelse demek ki biz 2012 hedefimizi Allah'ın izniyle yakalamış olacağız. Hayırlı ve uğurlu olsun. İhracatçı kardeşlerime gerçekten çok teşekkür ederim. Bu bir rekor, bu önemli bir rekor” dedi.

Konuşmalardan sonra Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanın Sayın M. Mehdi Eker 2011 yılı Diyarbakır ihracat listesinin ilk 10’a giren firma yetkililerine plaketlerini takdim ettiler daha sonra Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi Sayın Valimiz Mustafa Toprak, Ticaret Odası Başkanı Remzi Can ve Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl’a plaketlerini takdim etti ve program sona erdi.