Kongrede konuşan Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, günümüzde dünya nüfusunu yaklaşık 7 milyar olduğunu ve 2050’de bu rakamın 9 milyara ulaşmasının beklendiğini belirtti. Bu nüfusun temel ihtiyacı olan gıdaya ulaşmanın kilit öğesini kaliteli tohumun oluşturduğunu vurgulayan Vali Aksoy, biyolojik ve kültürel çeşitliliğin önemi ile tarımsal üretimin ilk halkasının da tohum olduğuna dikkat çekti. Tohumun ülkelerin tarım sektörleri için stratejik bir öneme sahip olduğuna işaret eden Vali Aksoy, "Bu strateji sonucu günümüzde tohum sadece tarımsal bir girdi değil, aynı zamanda üzerinde AR-GE çalışmaları yapılan, teknoloji kullanılarak elde edilen ve yüksel gelir getiren ekonomik değere sahip bir üründür" dedi.
Vali Aksoy: Tohumun Kıymeti Daha İyi Anlaşılmaya Başlandı
Küresel ısınmanın etkisini günden güne arttırması ve biyolojik çeşitlilikte tehlike çanlarını çalması ile birlikte toplumların tohumun kıymetini daha iyi anlamaya başladığına işaret eden Vali Aksoy, şunları kaydetti: "Dünyada tohumun stratejik öneminin farkında olan gelişmiş ülkeler 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinden sonra tohumculuk kuruluşlarını yaygınlaştırmış ve özellikle 1970’lerden sonra da bu sektörle AR-GE konusunda önemli yatırımlar yapmışlardır. Ülkemiz zengin gen kaynağı ve biyolojik çeşitliliğin kıymetini geç olsa da fark etmiş ve özellikle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın koordinasyonunda sektörle işbirliği içinde çeşitli gen kaynaklarını muhafazası için önemli çalışmalar yürütmüştür. Uluslararası tohum federasyonu verilerine göre 1970’lerde dünyada tohum ticareti 10 milyar dolar civarındayken, bugün artık 45 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye, dünya toplam tohum ticaretinin yüzde 1,7’sini sağlamaktadır. Bu da bizim önümüzdeki süreçte bu alanda daha fazla çalışma yapmamız gerektiğini göstermektedir.”
Eyigün: Diyarbakır Tarımda Alanında Önemini Koruyor
Daha sonra konuşan DÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Eyigün ise, Diyarbakır’ın otoriterlere göre dünyanın ilk arkeolojik buğdayının yetiştiği bir kent olduğu için tarım alanında önemini koruduğunu vurguladı. Bölge coğrafyasının tarih boyunca insana ilişkin gelişmelerin ve uygarlık sürecinin en önemli havzalarından biri olduğu kaydeden Prof. Dr. Eyigün, "İçinde bulunduğumuz coğrafyanın bu misyonun bilinci içinde olan Dicle Üniversitesi son yıllarda uluslararası, ulusal ve yerel bazda yüzlerce kongre, sempozyum, panel ve konferans ile başta bölgemiz olmak üzere, ülkemiz ve dünyayı ilgilendiren konularda araştırma ve incelemeler yaparak, ulusal ve uluslararası konular üzerinde çalışan ve fikir üreten bir konuma gelmiştir" diye konuştu.