Göbeklitepe'nin insanların inançlarının peşinden giderek yerleşik hayata geçtiklerinin de ipuçlarını verdiğini anlatan Erdoğan, "Yani buradaki bulgular insanın dünyada asıl varlık gayesinin ne olduğuna çok güçlü bilimsel delillerle ışık tutuyor. Bu bilgi insanlığın bizim inancımızla, medeniyet ve kültür çerçevemizle uyumlu bir geçmişe sahip olduğunu da gösteriyor. Dolayısıyla bu kazılardan elde edilen sonuçlar arkeoloji ve antropoloji yanında dinler tarihi başta olmak üzere diğer pek çok bilim disiplini için de çok önemli bir değere sahip." diye konuştu.
Göbeklitepe'nin Şanlıurfa'ya ve Türkiye'ye kazandırılmasının uzun soluklu, her adımı sabırla örülen ince bir çalışmanın ürünü olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "2011'de UNESCO dünya mirası geçici listesine giren Göbeklitepe, ilgili kurumlarımızın takibi sonucunda nihayet geçtiğimiz yıl kalıcı listeye ilave edilmiştir. Böylece biraz geç de olsa ülkemizin bir değeri, önemli bir kültür varlığı tescillenmiş oldu. Daha önce Türkiye'nin 2'si karma, 15'i kültürel olmak üzere 17 miras alanı bu listedeydi. Göbeklitepe'nin dahil edilmesiyle bu sayı 18'e yükselmiş oldu. Dünya kültür mirası geçici listesindeki varlık ve alan sayımız ise 77'ye yükseldi. Elbette Türkiye gibi her karış toprağı insanlık tarihinin aynası olan bir ülkenin UNESCO dünya mirasında 18 tane, geçici listede 77 tane eserinin olması bizim için yeterli değildir, kafi değildir."
Bu sayıların her geçen yıl daha da artacağına inandığına vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti: "Üzerinde yaşadığımız bu toprakların eşi bulunmaz bir tarih, kültür ve medeniyetler beşiği olduğu zamanla çok daha iyi anlaşılacaktır. Ben şuna inanıyorum, bizim ülkemiz bir defa bir açık hava müzesidir. Onun için de çok yoğun bir çalışmanın ortaya konulması lazım. Çünkü bizim gibi kadim yerleşim yerlerindeki tarihi eserlerin bulunması, ortaya çıkarılması biraz da nasiple oluyor."
İstanbul, Hatay, Mardin, Şanlıurfa ve birçok ilde farklı amaçlarla yürütülen faaliyetler sırasında çok önemli tarihi eserlere rastlandığını söyleyen Erdoğan, bunun en somut örneğinin de Göbeklitepe olduğunu ifade etti. Göbeklitepe'de ilk kez 1963 yılında iki üniversitenin yaptığı araştırmalarda gerekli derinliğe inilmemesi ve yüzey araştırmaları düzeyinde kalındığı için sonuç alınamadığını hatırlatan Erdoğan, 1986'ya kadar da burada tam olarak ne olduğunun meçhul kaldığını bildirdi.
Bir çiftçinin 1986'da tarlasını sürerken bulduğu bir heykeli sergilenmek üzere müzeye teslim ettiğini anlatan Erdoğan, heykeli 5 yıl önce vefat eden Alman Arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt'in görmesiyle Göbeklitepe'nin öneminin ortaya çıktığını bildirdi. Schmidt'i saygıyla yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığının yeni bilgiler ışığında harekete geçtiğini ve Göbeklitepe'de kazı faaliyetlerini başlattığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütün bu gayretlerin sonucunda da işte böyle bir hazine gün yüzüne çıkmıştır. Bu süreçte ülkemizin önde gelen kuruluşlarından Doğuş Grubu'nun projeye verdiği destek çok ama çok önemlidir. Doğuş Grubu'na bu vesileyle bir kez daha yine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye'nin diğer firmalarından da benzer projelere destek vermelerini, sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz." dedi.
Erdoğan, "Vatandaşlarımızın sahip çıkmadığı, devletin destek vermediği, özel sektörün de inisiyatif alıp elini taşın altına koymadığı bir çalışmanın başarıya ulaşma şansı çok zayıftır. Şu anda perdede gördüğümüz gibi bu görüntüler inanıyorum ki dünya kamuoyuna çok ama çok tesir edecek şekilde yansıyacaktır." diye konuştu. Böyle projelerde eserleri bulmak ve gün yüzüne çıkarmak kadar onların tanıtımını yapmanın da çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu gerçeğe özellikle yurt dışına gerçekleştirdikleri seyahatlerde yakından şahitlik ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "100-150 senelik mazisi bile olmayan eserlerin nasıl reklamının yapıldığını, nasıl korunduğunu, nasıl her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir çekim merkezi haline dönüştürüldüğünü görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin tarihi eser, ören yeri, anıt yapılar, gastronomi gibi özgün kültürel miras ürünleri bakımından bir eksikliği olmadığını, tam aksine fazlasının bulunduğunu dile getiren Erdoğan, "Ülkemizin tabii güzellikler ve insan sıcaklığı bakımından da rakiplerinden geri kalır hiçbir yanı yoktur. Bilakis Göbeklitepe gibi insanlık tarihine ait yerleşik kalıpları ve ezberleri bozan yeni kültür varlıklarıyla hazinemizi sürekli güçlendiriyoruz. Bizim eksikliğimiz bunların reklamını, tanıtımını layıkıyla yerine getirememiz sebebiyledir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çok Geniş Bir Turizm Potansiyelimiz Bulunuyor
Türkiye'nin turizm alanında uzun bir süre sezonluk olan deniz-güneş-kum üçgenine hapsolduğunu ifade eden Erdoğan, "Halbuki bizim tarihten tabii güzelliğe, müzikten gastronomiye kadar çok geniş bir turizm potansiyelimiz bulunuyor. Bu çerçevede hükümetlerimiz döneminde ülkemizdeki 142 müzeyi yeniledik, 52 yeni müze açtık. Ülkemizin zenginliklerini yurt dışında geniş kitlelere göstermek için 68 yurt dışı kültür varlığı sergisi açtık. Sinema ve dizi sektörüne verdiğimiz desteklerle ülkemizin tanıtımında yepyeni ve gerçekten etkili bir mecrayı şu anda harekete geçirmiş bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Sağlıktan spora, tarihi alanlara kadar pek çok yeni destinasyonla turizm yelpazesini genişlettiklerini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böylece ülkemize gelen turist sayısını, göreve geldiğimizde 13 milyondu, şu anda 46 milyona çıkardık. Turizm gelirimiz de 12 milyar dolardan 30 milyar dolar sınırına geldi. İşletme belgeli tesis sayımız 419'dan bin 506'ya, bakanlık belgeli tesis sayımızı 4 bin 888'e, turizm bölgesi sayımızı 143'ten 267'ye yükselttik. Sürdürülebilir turizm amacıyla belediyelerimize bu doğrultuda yapacakları çevre düzenlemesi ve alt yapı çalışmaları için de yaklaşık 2 katrilyon liralık destek verdik. Şimdi hedefimiz bu yıl 50 milyon turisti geride bırakmak, 2023'te de 70 milyon turist hedefine ulaşmak. Bunu başaracağız, bunda kararlıyız. Bunun için de Göbeklitepe gibi gerçekten özel ve önemli bir hazinemizi çok iyi değerlendirmeliyiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şanlıurfa Tam Bir Tarih Hazinesidir
Şanlıurfa'nın Göbeklitepe yanında her biri diğerinden kıymetli pek çok tarihi ve kültürel varlığı bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şunları belirtti: "Akad, Sümer, Babil, Hitit, Roma, Emevi, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi eserleriyle Şanlıurfa tam bir tarih hazinesidir. Bunların hepsini birlikte düşündüğümüzde Şanlıurfa'nın her yıl tek başına milyonlarca turisti ağırlaması gerekiyor. Bunun için de ciddi bir alt yapıyı süratle geliştirmemiz lazım. Bundan neyi kastediyorum? Tabii buralardaki otel hizmetlerini de artırmamız gerekecek. Daha önce hiç yokken şimdi tabii burada gayet lüks otellerimiz de var ama bu sayı yeterli değil. Hedef bu kadar büyük olunca tabii ki bunun alt yapısı olan otellerimizi de burada artırmamız, geliştirmemiz gerekiyor. İnşallah bunu da başaracağız. Bir kez daha Göbeklitepe'deki çalışmalara katkı veren, destek sağlayan herkese teşekkür ediyorum. İnsanlık tarihinin bir dönemine ışık tutacak bu eserlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Bakan Varank: Göbeklitepe İçin 10 Milyon Euro Harcadık
Açılışta konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank şunları söyledi: “Tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Medeniyetlerin beşiği, kültürlerin buluşma noktası ve engin bir hoşgörü iklimine sahip olan bu coğrafyayı, Şanlıurfa’mızı, dünyanın dikkatine sunuyoruz. Bu topraklar tarihin başladığı, ilimin doğduğu topraklardır. Göbeklitepe tüm bunların merkezinde yer alıyor ve dünyanın bilinen en eski kutsal alanına ev sahipliği yapıyor. 12 bin yıllık bir geçmişten bahsediyoruz. Yazılı tarihin seyrini değiştirecek, hatta sosyal bilimler alanındaki pek çok çalışmaya ilham verecek bir tarihi doku gün ışığına çıkıyor. Gururla ifade etmeliyim ki, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da Göbeklitepe Ören Yeri’nin bugün geldiği noktada pay sahibi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte Kalkınma Ajansları ve Bölge Kalkınma İdareleri, bakanlığımıza bağlandı. Hedefimizde, rekabet gücü ve refah düzeyi yüksek bölgeleriyle, topyekün kalkınmış bir Türkiye’ye ulaşmak var. Dolayısıyla tüm bölgelerimizin potansiyelini değerlendiriyor, büyümeye ve kalkınmaya katkılarını en yüksek seviyeye çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. ‘Şanlıurfa’da Tarih Yeniden Canlanıyor Projesi’ de bu amaçla uygulamaya aldığımız bir çalışma. Dünya tarihini değiştirecek bu muazzam mirası en iyi şekilde korumak istedik. Proje kapsamında, 8.3 milyonu Göbeklitepe için olmak üzere toplamda 10 milyon Euro harcadık. Göbeklitepe’deki eşsiz eserler, özel mimari tasarımlı çelik konstrüksiyon üzerine inşa edilmiş ‘membran’ örtülerle korunacak. Kendini yenileyebilme özelliğine sahip bu örtülerin üretiminde nanoteknoloji kullanıldı. Çelik konstriksüyonun paratoner özelliğine sahip olmasının yanısıra yapıda deprem izolatörü de mevcut. Dolayısıyla bu eşsiz mirası korumak adına en küçük detayı bile atlamadık.
Proje boyunca birlikte uyum içinde çalıştığımız Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcilerine, Karacadağ Kalkınma Ajansına ve Kültür Turizm Bakanlığına şahsım ve Bakanlığım adına teşekkür ediyorum. İlave bir teşekkürü de Doğuş Grubu hakediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla Göbeklitepe için imza attıkları 20 yıllık iş birliği, grubun sosyal sorumluluk vizyonunun en somut göstergesi. Bu iş birliği aynı zamanda UNESCO tarafından da örnek sponsorluk modeli olarak gösteriliyor. Göbeklitepe Ören Yeri’nin Türkiyemiz ve tüm dünya için hayırlı olmasını diliyorum.
AB Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı ve Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı Angel Gutierrez Hidalgo da Göbeklitepe'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Göbeklitepe'de yürütülen çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür eden Hidalgo, "Özellikle Recep Tayyip Erdoğan'a 2019'u Göbeklitepe Yılı ilan ettiği için teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bu yıl, Avrupa tarafı olarak da biz bunu destekleyeceğiz ve bu yerin hak ettiği ilgiyi görmesini sağlayacağız." ifadesini kullandı.
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa komisyonu Delegasyonu Mali İşbirliği Başkan Yardımcısı Angel Gutierrez Hidalgo, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ile sanat ve kültür dünyasından temsilciler katıldı.